Ay, Dünya ve Güneş’e Dişil/Eril İlişkisi Yönünden Bakarsak?

Selin Bostancı
5 min readOct 21, 2022

Yaşadığımız boyutta gördüğümüz her şeyin, gözlemlediğimiz her olayın bize bir mesaj taşıdığı kanısındayım.

Bazen belli konularda kendimi kaybolmuş hissettiğimde o durumun doğadaki karşılığına bakarak cevap ararım. Doğa anne ve onun mükemmel düzeni hiç bir zaman şaşmaz ve beni yanıltmaz. Orada insan aklının, egonun ve yorumun yeri olmadığı için tüm cevaplar en çıplak haliyle elimizdedir.

Bu bakış açısından bakarak Dünya, Güneş ve Ay arasındaki ilişkiden ilham alarak hayatta ilişki yaşama biçimimize dair bir yorumlama yapmak istiyorum.

El Sol, yani güneş Latin dillerinde “el” yani eril olarak tanımlanırken, La Luna ve La Tierra “la” yani dişi olarak tanımlanır. Buna dayanarak bu karakterlere dişil ve eril anlam yükleyeceğim.

O zaman hikayemizin erili Güneş’ten başlayalım. Güneş büyüktür, görkemlidir. Hepsinden önemlisi de Dünya’ya yaşam vermek için kaçınılmazdır. Güneş olmadan tohumlar büyümez, Dünya’da yaşam olması için gerekli olan enerji sağlanmaz, oksijen olmaz. Yaşamdır ve yaşamı paylaşma şekli de cömertçe, ayırmadan, herkese ve her şekilde kendi saatleri içerisinde elinden geldiğinin en üst seviyesindedir. Kızmaz, küsmez, karşılık beklemez. Vermeyi sever, verdikçe ve verdikleri meyveye dönüştükçe daha çok vermek ister, diğer gezegenlerle de iletişimi ve ilişkisi devam eder. Dışadönüktür.

Dünya, güneşten aldığı enerjiyi dönüştürür, doğurgandır, yaratıcıdır, koruyucu, kollayıcıdır. Kollarını üzerinde yaşayan herkese açar, yeni geldiğinde öfkelenir, sınırlar koyar ama çocuklarını çok seven ve her zaman onların iyiliğini isteyen bir anne gibidir. Kendini düşünmez ama kendinin sevilmesini, onun korunmasını ve ona iyi davranılmasını bekler. Arada çiçeklerini sulamamızı ister, ona iyi davranılmasını ister. Hassastır, ihtiyacı olduğundan değil ama bizim iyi yetiştiğimizi görmek isteyen bir anne gibi ona teşekkür etmemizi ister. Güneş kadar özgürce veremez, almayı, korunmayı, kollanmayı sever. Sevgiyle doyurulduğunda ise inanılmaz bir şekilde akıtır sevgisini. Hiç kısıtlamadan, sorgulamadan, tamamen güvenerek ve sonsuz sevgi ve şefkat ile.

Ay ise yalnızca geceleri kendini gösterir. Güneşten aldığı ışığı, onun aşkını dünyaya yansıtır. Dünyayı, onun anaçlığını, vericiliğini çok sever, saygı duyar ama gün içerisinde kendini ortaya koyamayacak kadar çekingendir. Daha doğrusu saklı kalması gerekir. Tıpkı Havva’dan önceki Lilith gibi, “anne” olan kadının anne olmadan önceki…

Selin Bostancı

insan @bostanciselin ya da selinbostanci93@gmail.com'dan bana ulaşabilirsiniz.