Şahmeran Hikayesi’ne Boyutlar Arası Bir Bakış — Ataerkil Dönemin Bitişi
--
Katalanca bir podcast projesi için yazdığım yazıyı çevirmeden sizlerle paylaşmak istedim.
Selamlar,
Bugünkü yazımda anlaması oldukça karmaşık ve neredeyse her kültürde bir karşılığı bulunan kadın/sürüngen/yılan karakteri olan Şahmeran’dan bahsedeceğiz. Her ne kadar diğer kültürlerdeki benzer imgelere yer verecek olsam da ana kaynak olarak aldığım hikaye, Mezopotamya adını verdiğimiz, Dicle ve Fırat nehrinin arasında kalan verimli topraklardan çıkmış. Arap, Kürt, Fars kültürü diyebiliriz. Bu topraklar, dini kitaplarda bahsedilen, dünyanın sonu ve tufandan sonra Nuh’un gemisiyle geldiği (ilginçtir ki burada deniz yok) yeniden yaşamın başladığı bölge de denilebilir. Kelime kökeni güneşin doğduğu yer olarak söylense de benim dilimde çevirdiğinde annelerle dolu topraklar anlamı çıkıyor. Tarihte bazı araştırmalar yaptığımızda bu bölgede uzun bir dönem matriarchal bir yönetimin sürdüğüne fakat daha sonra matriarchanın burada öldürüldüğüne dair bulgular da var. (bu konularla ilgili detaylı araştırmaları ilerleyen bölümlerde yapacağız)
Bu efsaneyi yazılı bir şekilde Binbir Gece Masallar’ı kitabında Yemliha Hikayesi olarak bulsak da, kadın ve sürüngen/yılan simgesi bir çok kültürde anlatılan hikayelerde karşımıza benzer mesajlarla çıkıyor. Bu hikayenin bir çok formu olmasına rağmen ben ana kaynak olarak bu kitaptaki hikayeden faydalanacağım.
Mitolojik çağa dair bir efsane olduğu için yerin, mekanın ne zamanın ötesinde bir masal olduğunu ve tam şu anda ve olduğumuz yerde de, binlerce, onbinlerce yıl önce herhangi bir başka bir coğrafya’da da, Şahmeran’ın bir şekilde bizlerle birlikte olduğunu söyleyebiliriz.
Dediğim gibi, yavaş yavaş artık birbirimizi tanıdığımıza göre hikayelerde derinleşmeye izin verebiliriz. Yine de bu hikaye toprağın altında, bir yerlerden bildiğimiz ama bu boyuta bakmaya alışkın zihnimiz ve gözlerimizle anlayamayacağımız kadar derinliğe sahip. Bu yüzden, bu hikayeyi anlatırken, değil kalp, daha da derinlerde bir yerlerde bilen alanımızla, bir yılanın sezme gücüyle ve sakinliği ile dinlemenizi dilerim. Bu hikayenin sırrına ermemiz için önyargılarımızı ve korkularımızı bir kenara bırakmamız gerekecek. Yine de tam anlamıyla çözüp bir sonuca varabileceğimizi sanmıyorum, çünkü bu hikaye bildiğimizin çok ötesinde (ya da altında mı demeliyiz?) bir dünyayı işaret ediyor.